Ayakta Kalan

İstanbul’un Kumkapı semtinde geceleri seks çalışanlarının gezdiği sokaklardan biri. (Foto: Sophie Gray)

SÖYLEDİĞİNE GÖRE UMU BAH, HÜKÜMETİN BİR BAKANI TARAFINDAN TECAVÜZE UĞRADIĞINDA FREETOWN, SİERRA LEONE’DA ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİYDİ. Burs başvurusu için ofisine gittiğinde bakan, onu arabayla evine bırakmayı teklif etti.

Ancak evine götürmek yerine şehrin birkaç kilometre uzağında bir evde ona saldırdığını anlatıyor Bah. Adamın güçlü pozisyonuna rağmen, şimdi 28 yaşında olan Bah, bu kişiden davacı oldu. Bu şikayetin hemen ardından yerel bir gazete birinci sayfasında adını, fotoğrafını ve hikayesini paylaştı.

Bakanın destekçileri Bah’ı taciz etmeye ve bakanı devirmek için yalan söylediğini iddia etmeye başladılar. İki yıl süren ve giderek artan bir aşağılama ve tacizle karşılaşan Bah, ancak polis refakatinde dışarı çıkabildiği bir kadın evine sığındı. Kendisine karşı bu hareket, ailesi ve kendisi artık bu duruma katlanamayacak noktaya gelene kadar iki yıl sürdü. Sierra Leone’da tecavüz ve diğer cinsel şiddet nadiren raporlanıyor, nadiren yargıya götürülüyor, kurbanlar ise çok nadiren adalete kavuşabiliyor.

Bah’ın davasındaki bakan, iki yıl süren davadan sonra beraat etti ancak, şikayetçi olan Bah’a karşı taciz dinmedi. Canından korktuğu için Bah 2015 yılında Türkiye’ye kaçtı. Ona göre “Durum korkunçtu.” “Unutmaya çabalıyorum.”

Milyonlarca diğer göçmen ve mülteci gibi Türkiye’ye daha iyi bir hayat bulmaya gelmiş, ama henüz aradığı dinginliği bulamamış. Yabancı bir ülkede yabancı olmanın zorlukları var — büyük ölçüde de diyor Bah, Türkiye’de gördüğü sürekli cinsel taciz yüzünden.

Umu Bah, satılmak üzere Afrika’ya gidecek giysileri bulmak için sık sık aynı dükkanlara gidiyor. (Oscar Durand tarafından çekilmiş videodan elde edilmiş foto)
 Umu Bah, satılmak üzere Afrika’ya gidecek giysileri bulmak için sık sık aynı dükkanlara gidiyor. (Oscar Durand tarafından çekilmiş videodan elde edilmiş foto)

“Bu durum bana acı veriyor çünkü başladığım noktaya geri dönüyorum; bütün o acıları yeniden yaşıyorum” diyor.

BM, kadın göçmen ve mülteciler cinsel taciz ve şiddete daha açık olduklarını ve daha ihtisaslaşmış bir desteğe ihtiyaç duyabileceklerini kabul ediyor. Ancak, Sivil Toplum Kuruluşları’nın (STK) pek azı özellikle kadınlara hizmet veriyor. Yardım istemek özellikle Bah gibi korkan, dil engelinden utanan ve cinsel şiddet üzerindeki kötü damgalar yüzünden kurbanlar için ürkütücü olabiliyor. Hemen hemen üç Afrika’lı kadından biri— bütün mültecilerin yaklaşık yüzde 21’i — cinsel şiddete maruz kaldıklarını anlatıyorlar. Ancak kadınların utançlarından dolayı bu tür olayları konuşmaya yanaşmamaları nedeniyle, bu rakamın çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.

Sierra Leone’da Bah’ın kaldığı sığınma evini işleten organizasyon, Washington, D.C.’de çalışan insan hakları avukatı Alyssa Johnson’la irtibata geçti. Johnson’ın da desteğiyle Bah, sadece çok ileri düzeyde insan hakları ihlalleri için kullanılan geçici bir ABD vize programı olan insan hakları yardımı için başvurdu.

“Bu bize en iyi seçenek olarak göründü, çünkü Umu’nun durumunda kaçınılmaz olarak zarar göreceği kesindi,” diyor Johnson. “Verilen beraat kararıyla birlikte adaletin işlememiş olduğu açıktı, ayrıca suçlamalar ve Sierra Leone’da içinde bulunduğu psikolojik ve fiziki tehlike mevcuttu.”

Johnson, insan hakları yardımı vizesini alabilmek için Bah davası üzerinde bir yıldan fazla çalıştı, ancak Bah’ın daha bekleyecek durumu kalmamıştı. Canından korkuyordu. Kendisinden büyük erkek kardeşinin Türkiye’de yaşadığını ve yardımcı olmak istediğini söylüyor. “Bana, ‘Umu senin için burada başvuru yapalım, orayı bırakıp Türkiye’ye gelebilirsin,’dedi ağabeyim” diye hatırlıyor Bah. “Başvuruyu yaptı, ve Tanrı’ya şükürler olsun, vize sürecini tamamladık ve [Türkiye’ye] geldim diyor.

Tabii bu Bah’ın insan hakları yardımı vizesi için yaptığı başvuruyu tehlikeye soktu. ABD Ulusal Güvenlik Bakanlığı’na göre Türkiye güvenli, ve Bah Sierra Leone’dan ayrıldığı çin artık tehdit altında sayılmıyor, dolayısıyla başvurusu reddediliyor. Şimdi Türkiye’de tek başına ve çıkışsız kalmış durumda.

Umu parası yettiği zamanlarda saçını yaptırmak için çevresindeki Afrika kuaförlerine gidiyor. (Foto: Sophie Gray)
 Umu parası yettiği zamanlarda saçını yaptırmak için çevresindeki Afrika kuaförlerine gidiyor. (Foto: Sophie Gray)

Bah kendine İstanbul’da bir hayat kurmuş olsa bile mutlu değil. Şu anda bir boşlukta, siyah mankenlerin süslediği dükkanlardan alışveriş ederken pazarlık yapıyor ve parası yeterse, Afrikalı saçları üzerinde uzmanlaşan kuaförlerden birinden randevu alıyor. Türkiye’den ayrılmak için gereken parayı biriktirmek istiyor ve geride bıraktığı travmayı hatırlıyor.

“Kadınların derdi çok, özellikle Afrika’da,” diyor Bah. “Ben toplumda daha az ayrıcalıkları olan insanların haklarını savunan kişi olmak istiyorum. Her zaman yardım isteyebileceklerini bilsinler istiyorum. Konuşmak, sessiz kalmaktan daima daha iyidir.”

International Reporting Program UBC

Çıkış yok, UBC Gazetecilik Yüksek Lisans Okulu tarafından geliştirilen Uluslararası Raporlama Programı’nın bir projesidir.